Güler Misin Ağlar Mısın? Ben Güldüm...
Yine günlerden bir gün, evde oturmaktan sıkılmışım. Oturduğumuz yere yakın İhsaniye pazarı var, gitmeyi de aklıma koymuşum. Öyle çabuk sıkılıyorum sanmayın, 10 gündür dışarı çıkmamışım.
Her neyse, pazar alışverişlerini de çok severim bu arada. Her şey bir arada olur, o kalabalık, o gerçek canlılık, mağazalarda yapamadığımız pazarlık… Ben pazarda da beceremiyorum gerçi, yeni nesil pazarlık kültürü yok bizde galiba.
İşte böyle planlarla Ali Hamza'nın uyanmasını bekledim. Oğlum inanılmaz uyku rekorunu kırdı ve uyanmadı. Tam uyandı derken de yağmur başladı. Tabi ben umudu kestim eşimi gönderdim. O da hava açar diye beklemiş. Gerçekten de o hava açtı, nasıl sevindim. Hazırlandık çıktık. Resimleri çektik.
Yalnız erken sevinmişiz, tam dönerken bir yağmura tutulduk ki sırılsıklam olduk. O yağmurda çamurda dışarı çıkmaya uğraş, ertesi gün bir güzel hava, onda da evde oturduk.
Sonuç, plan yapmamaya karar verdim artık. Ne kadar başarılı olurum bilemem ama bir kaç gündür işe yaradı. Şimdi hava mis, belli mi olur bir öğlen yürüyüşü yaparız belki oglumla. (Al yine yaptım planı :))
Çok uzattım galiba, kaçayım ben artık. Kendinize çok iyi bakın. Sevdiklerinizin kıymetini yanınızdayken bilin. Küçük şeylerle mutlu olabileceğinizi unutmayın. Evdeki huzuru kadının sağladığını hatırlayın ve hoşça kalın…
Sevgiler,
Nebihan Akça
Gezmeye bile vakit ayırabiliyosun anlaşılan. Maşşallah sana :) Ne güzel dedin küçük seylerle mutsuz oluncağına, mutlu olunmalı :)
YanıtlaSil